Kenti ve kenti meydana getiren toplumsal, siyasal, iktisadi ve kültürel ilişkileri anlama ve açıklama çabası giderek artıyor. Zira nüfus hareketliliği, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, iş ve çalışma biçimlerinin farklılaşması, takip edilen ekonomi politikaları ve küreselleşme gibi faktörler bir yandan kentlerde yaşamayı teşvik ediyor öte yandan ise gündelik hayatı daha karmaşık ve zor bir hâle getiriyor. Bütün zorluklarına rağmen insanların kentlere doğru hareketi de devam ediyor. Günümüzde kentler doğal sınırlarını zorlayan, karar alma mercilerini kent planlamalarını ve politikalarını gözden geçirmeye iten bir büyüme baskısıyla karşı karşıya.
Kentsel alanlarda yaşanan değişimlere bağlı olarak yerel ve merkezî yönetimlerin; kent sakinlerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine, kentin sorun alanlarına ilişkin bilimsel araştırma ve bilgi ihtiyaçları ve bu yöndeki talepleri de her geçen gün artıyor. Bu arayışlar, yönetimleri karar alma süreçlerinde akademiyle daha fazla ilişki ve iş birliği içinde olmaya sevk ediyor. 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 kentimizde büyük miktarda can kayıplarına ve yıkımlara sebebiyet veren Kahramanmaraş merkezli depremler bize bu iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ve şiddetle hatırlattı. Depremler; kentlerimizin mevcut yapılarını çok yönlü olarak inceleyen, değerlendiren, kentleşme politikalarını sorgulayan ve tarihsel birikimin ve bilimsel yöntemin kılavuzluğunda yeni öneriler geliştiren araştırmalara olan ihtiyacı gösterdi. Kent çalışmaları alanında ürün veren araştırmacıları, akademisyenleri ve yazarları değerli eserleriyle yeni önerilerin geliştirilmesine katkı sunmak üzere Kent Çalışmaları Ödüllerine başvurmaya davet ediyorum.
15 milyonu aşkın nüfusuyla İstanbul Avrupa’nın birinci, dünyanın on dördüncü en kalabalık kenti. İstanbul; Marmara Bölgesi’ndeki kentsel merkezlerin bütünleşmesiyle birlikte bölgesel, ulusal ve uluslararası ticari, finansal ve ekonomik faaliyetlerin, iletişim ve ulaşım ağlarının merkezinde yer almasıyla da küresel anlamda önemli bir kent. Marmara Bölgesi Türkiye yüzölçümünün %12,4’ünü, Türkiye nüfusunun %32,7’sini oluşturuyor; toplam katma değer içindeki payı ise %47. Marmara Bölgesi’nde yaratılan katma değerin %83’ünü İstanbul, Bursa ve Kocaeli üretiyor. İstanbul, güçlü ekonomisi ve nüfusuyla hem Marmara Bölgesi’nin hem de Türkiye’nin en yenilikçi ve rekabetçi kenti. Coğrafi konumu, topoğrafik yapısı ve uluslararası değere sahip doğal varlıkları, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini kapsayan zengin kültürel mirası hem Marmara Bölgesi’ni hem İstanbul’u daha da değerli kılıyor. Ulusal ve uluslararası anlamda çağdaş kültür-sanat üretimlerinin ve akademik faaliyetlerin sergilendiği, farklı kültürelliklerin ve toplumsallıkların etkileşime girdiği bir kent olma özelliği İstanbul’u kültür, sanat, tarih ve kimlikler bakımından cazibe merkezi hâline getiriyor.
Elbette bütün bu coğrafi, demografik, tarihsel, kültürel, sanatsal, ekonomik özellikleri İstanbul’a önemli avantajlar sağlıyor. Ekonominin, rekabetin ve yenilikçiliğin merkezi olan İstanbul’da konut ihtiyacının giderilmesi, tarihi dokunun ve kentin ekolojik hayatının korunması, devasa boyuttaki küresel iktisadi faaliyetlerin yürütülmesi için sürdürülebilir bir iletişim ve ulaşım alt yapısının tesis edilmesi, ihtiyacı karşılayacak ölçekte ve işlevsellikte kültür-sanat merkezlerinin oluşturulması, kentin güvenlik ihtiyacının karşılanması vb. meseleler merkezî ve yerel idarecilerin sorumluluklarını daha da artırıyor.
Zeytinburnu ilçesi coğrafi konumu itibarıyla, Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’un merkezinde bulunuyor. Genç bir belediye olmakla birlikte, İstanbul’un çok hızlı gelişen, dönüşen ve bu dönüşümün getirdiği taleplere hızla karşılık veren yeni nesil bir belediyecilik örneği sergileyen Zeytinburnu Belediyesi, sakinlerinin ihtiyaçlarına ve taleplerine çağdaş belediyecilik uygulamalarıyla karşılık verme ilkesini hareket noktası olarak belirlemiştir. Cumhuriyet dönemi İstanbul’daki ilk düzensiz yapılaşmanın görüldüğü Zeytinburnu yenilikçi kentsel dönüşüm uygulamalarıyla çok sayıda alanda fiziksel değişimi gerçekleştirerek başta deprem olmak üzere tüm afetlere karşı kalıcı çözümler üretmeye devam ediyor. Başarılı kentsel dönüşüm uygulamalarının ötesinde geliştirdiği kültür politikalarıyla, bu alanda hızla Türkiye’nin öncü bir belediyesi olma konumuna gelmiş bulunuyor. Zeytinburnu’ndaki kültürel çeşitliliği yansıtan ve eşsiz bir kültür rotasına dönüşen Kültür Vadisi, sanat galerisi ve kütüphanesiyle kısa sürede İstanbul’un kültür-sanat dünyasının önemli mekânlarından biri hâline gelmesi beklenen Kazlıçeşme Kültür Sanat bu kültür politikalarının ürünlerinden sadece birkaçıdır. Çağdaş belediyecilik uygulamalarındaki performansını ve kültür politikaları alanındaki başarısını daha da nitelikli hâle getirmek arzusunda olan Zeytinburnu Belediyesi, bilim camiası ile ilişki ve iş birliği içinde olmanın gerekliliğine inanıyor ve bu doğrultuda kentsel ve toplumsal hayatın farklı boyutlarına yönelik çalışmalar yapan bilim insanlarını, sanatçıları, iş insanlarını, yöneticileri bir araya getirecek mecralar oluşturmayı önemsiyor.
Kent çalışmaları alanındaki bilgi üretimini teşvik etmeyi, bu suretle yerel hizmetlerin planlanmasında ve yürürlüğe konulmasında akademi dünyasıyla iş birlikleri geliştirmeyi ve bilimsel bilginin kılavuzluğunu merkeze almayı hedefleyen Zeytinburnu Belediyesi; bu amaçla kentleşme sürecinin yarattığı kentsel dinamikleri kavramak, sorun ve ihtiyaç alanlarının bilimsel bilgisini üretmek, karar vericilerin geliştireceği kentsel politikalara ışık tutmak üzere 2021 yılında Kent Çalışmaları Ödülleri projesini hayata geçirdi.
2021 yılında, Kent Çalışmaları Ödülleri’ne sosyoloji, coğrafya, ekonomi, siyaset bilimi, antropoloji, tarih, mimarlık, şehir planlama, kentsel tasarım, peyzaj mimarisi gibi farklı disiplinlere ve araştırma alanlarına ait farklı epistemoloji ve metodolojiler ile inşa edilmiş, sosyal, kültürel, fiziki, idari, mimari ya da ekonomik boyutlarda kentsel yaşamı inceleyen ve çözüm arayan 41’i kitap, 60’ı doktora tezi ve 89’u makale kategorilerinde olmak üzere 190 eserle başvuru yapıldı. 2022 yılında ise bu sayı 31’i kitap, 70’i doktora tezi ve 64’ü makale kategorilerinde olmak üzere 165 oldu.
Disiplinlerarası bir alan olan kent çalışmalarına farklı disiplinlerden nitelikli başvuruların gelmesi bu girişimi daha da anlamlı kılıyor. İnanıyorum ki makale, doktora tezi ve kitap ödüllerinin yanı sıra Jüri Özel Ödülü’nün de verildiği Kent Çalışmaları Ödülleri güçlenerek yoluna devam edecektir.
Zeytinburnu Belediyesi Kent Çalışmaları Ödülleri ile kent çalışmaları alanında ortaya çıkacak bilimsel bilginin ve üretimlerin, yerel ve merkezi idare sorumluluğunu üstlenmiş karar vericilerin geliştireceği kentsel politikalara, yerel ve ulusal ölçekteki uygulamalara destek olacağına inancımız tamdır. Kent çalışmaları alanını güçlendirmeye yönelik desteklerimizin artarak devam edeceğini sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Saygılarımla,